Borçlanma, baro ve sendika..
Aralık ayı meclisinin ana başlıklarıydı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer her üç maddede de istediği sonucu alamadığı için meclisi olağanüstü toplantıya çağırdı.
Bu deyim yerindeyse bir ISRAR meclisiydi.
Israr edileceklerinin farkına varan Cumhur İttifakı üyeleri yeni bir strateji ile meclise gelmişti.
Bu stratejinin adı İse; konuşmamaktı.
Mesela meclisin fenomenleri MHP’li Mahmut Tat ve Mehmet Topkara’nın ağzını hiç bıçak açmadı.
AK Partili Mevlüt Ekmekçi ve Mustafa Gültak relaks ve kendi havasındaydı.
Borçlanmada yine hiçbir gerekçe ortaya koymayan ve konuşmayan ittifak üyeleri, Baro ve Sendika meselesinde ise iki belediye başkanı ile temsil noktasındaydı.
Birisi Baro üyesi Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz.
Diğeri ise Sendika üyesi Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu.
Bir önceki köşe yazımda ittifakın baro ile yapılması düşünülen protokole merkezi hükümetin bakış açısı ile değerlendirdiğini söylemiştim ki, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz mecliste söz alarak beni yanıltmadı. Yılmaz, Baro Başkanı’nı marjinal sayılabilecek kadar siyasi bulduğunu ifade ederek, bu oluşuma siyaseten destek vermediklerini ikrar etti. Ve bir tartışmanın da fitilini ateşlemiş oldu .
Bir diğer konuşmacı Mahalli İdareler ve İşverenleri Sendikası yönetim kurulu üyesi olan Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu ise ısrarla neredeyse tamamı kendi partisinin siyasi ve bürokratlarından oluşan sendikadan hizmet alması gerektiğini savundu. Tollu bu sendika ile çalışmak istemeyen Seçer’in aldığı bu kararla belediyeyi kamusal zarara sokacağını bile söyledi .
Danıştay kararının içtihat oluşturduğu raporu önüne alan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise meclisin kararlarının tartışılmaz olmadığına dikkat çekerken, idarenin ve kendisinin kanuni haklarını kullanmak zorunda kalacağını söyledi.
Ve ısrar meclisi bu maddelerin çözümsüzlüğü ve ret oyları ile sona erdi.
Aralık ayında yapılan iki olağan ve bir olağanüstü meclisin kamuoyuna verdiği en onemli mesaj şuydu aslında.
“Siyaset yapmakla, siyasallaşmanın ayrı şeyler olduğu.”
Üzülerek söylemem gerekir ki, Baro’nun siyasallaştığını iddia eden ve yapılacak protokole ret oyu verenlerle, neredeyse tamamı aynı siyasi yapıda olan bir sendikaya evet oyu verenler aynı kişiler.
Bir önceki dönem borçlanmaya evet diyenler ve o dönemin incelenmesi gerektiğini bile söyleyenlerle, bir sonraki dönemde komisyon raporunda gerekçeli kararı bile açıklamadan borçlanmaya hayır diyenler de aynı kişiler.
Bu tablo gerçekten üzücü ..
Yıllardır siyaseten iyi temsil edilemeyen .
Siyasal ve ekonomik anlamda lobi oluşturamayan ..
Kollektif anlayıştan uzak olduğu icin hizmet bile alamayan Mersin’in yeni bir sorunu daha oldu maalesef..
Siyasallaşan meclis ..
Hayırlı olsun..